Korunmasızdı onu bulduğumdaGözlerden uzakVe biraz fazlaca siyahtı… Uyansın istedimUyansın ve beni bilsin.. .Gözlerinden damla damla çilambreYanağımda ki gamze çukuruna düşsün… Ona beyaz göğsümdenşiirler emzirdim geceleriUyaklı,Telli duvaklı,Aylak bakışlı… İstedim ki;Tepeden tırnağaAşk olsunYar olsunSuret-i can olsunKaybettiğini bende bulsun…

Birilerinin adreslerınde var olabilirimBaşka kimliklerde bulabilirsiniz adımıTanımazdan gelmeyin,Sizden biriyim. Kimliksiz yollara düşmüşBenliğini arayan,Meçhul bir dervişBelki gelip geçtiğinizKapalı pervazlar ardındanSize bakan yaşlı nineHani gözlükleri dururda başındaArar ya sorumsuzca! Tebessumlerinizde de varımYokluğun dayanılmazlığında daYalnızlığa kürek çeken o gemide. Dilimde yılan ısırığı bir gülümsemeGudubet akşamlardan çıkıp geldimKorkmayın demem korkunsevimsizliğimdenDöktüğüm

Gel..! ! gel…katmerli bakışlarını sal ruhumakelimeler kifayetsiz kalsınkaranfillerin kokusu güllere bulansın.. gel…adam akıllı bir sevdadan çık danakış gibi işlen yeniden söylemlerimeadım seninle anılsın.imlası bozuk cümlelerim varlığına karışsın..veryansın ettiğim öznesi yitik anlamsız hallerim. .gel…yoluna girsin hizasız gidişlerimmasumiyetin koynunda s/aklananbir çocuk kalbi kadar saf ve durusıcak bir tebessümün altında koruduğuiçimde yasadığım

Saat gecenin ArafıBen doğdum sevgili!Anka’nın küllerinden .Düşüne yazıldı ısmarlama gülüşlerim,Alnımda günah kadar bir leke..Sıyırsam gömleğini Yusuf’un üstündenZüleyha’ya açsam bütün kapılarıBoyumdan büyük endişelerim,Bugünüme yarınıma sitemlerim. .O kadar doluyum ki bir tükürsem şiir kusucam,Boğazımdan aşağı akan sıvının adıda tadı da yokSensizlikk ne meret şeymiş!Gümüş ibriğe koyulan su kadar masumum bu geceBen

Dik yamaçlarda salınanUçurumun kıyısındanKorksa da aşağıya bakanAdımlarımız ürkek heyecanlıydıYolun yarısında bırakmamacasınaTutunmuştuk düşlerimize.. İlk kim çekti tetiğiKim vurdu on ikidenBu sevdanın kalbiniKurşun kime saplandıKim dönüp duran pervaneKim yanan mumdu? Bilmeden geçirilen günlerimiz vardı bizim..Sorgusuz sualsiz,Takındığımız görünmez kelepçelerimiz.Berrak bir suya akanHer vuran dalgadaYokuş aşağı yuvarlanan..Kaçışlarımız denkti birbirineTerazide eşitti

gökyüzüne kanatlarımı açıyorum onunla,şimşek çakmış ıslanmışız bir yağmur altında..kimin umrunda?ben şairimo ise doyamadığım bir şiir.sonra sarayın kapısındayız,atlılar geliyor üstümüze.sığınıyorum serin, karanlık gölgesine,soluğum düşüyor ensesine.bir kuleye kapatılmışım,ayak seslerini duyuyorum..dolunay aydınlatıyor daracık penceremimerdivende yine onun kılıç sesleri.aya yükselip,bir iki soluklanarak düşe çalıyoruzkayan bir yıldıza..ve ordan ver elini